Yunus Emre’nin İlim Anlayışı
Yunus Emre’nin düşüncelerinin tamamı tefekkür ve irfanî düşüncenin ürünüdür. Risaletü’n-Nushiyye adlı eserinin ilk kısımlarını akıl ve bilmek konusuna ayırmıştır. Akletmenin ve düşünmenin çok değerli olduğunu ifade etmiştir. Kur’an-ı Kerim’in değerlendirme tarzına uygun olarak daha çok aklı nasıl kullanmamız gerektiği üzerinde durmuştur. Hatta insanı, bütün negatif özelliklerden ve rezilliklerden aklın kurtaracağını belirtmiştir.
Yunus Emre’ye göre ilim okumak ve bilmekten maksat irfanı bilgidir ve insanın kendi özünü bilmesidir.
“İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin,
Ya nice okumaktır”
İnsan kendini bilme yolunda gayret etmelidir. İlim ve irfan yolunda ilerlemelidir. Ancak harfin, harekenin ve kelimelerin esareti altına girmemelidir.
İlimde neyi bilmek gerekir? Yunus Emre bu soruya ilk önce “ilim kendin bilmektir.” diye cevap vermiştir. İnsan kendi isteklerini, arzularını, yeterli ve yetersiz yönlerini, hangi tutkulara esir olup olmayacağını, nelere katlanıp katlanmayacağını bilmesi gerekir. Sonra neyi bilmek gerekir diye sorulduğunda da “Hakk’ın bilmektir” diye cevap vermiştir.
Okumaktan ma’na ne?
Kişi Hak’kı bilmektir.
Çün okudun bilmezsen,
Ha bir kuru emektir.
Yunus Emre ilimden insanın kendini ve Hakk’ı bilmesini kastetmiştir. Zira kendini veya Hakk’ı bilmek dışında öğrenilen bilgiler insanın kendine gelmesini, kendi olmasını ve kendi olarak devam etmesini sağlayamaz.
Yunus’un ilmi ve bilgi anlayışı ahlak ve ilahi aşka dayalıdır. Seyr ü sülûk sürecinde elde edilir. Kendini bilmeyi, Allah’ı bilmeyi ve ibret almayı amaçlar. İnsanı hem bu dünyada hem de ahirette Hakk’a yakın kılacak bilgileri içerir.