Yunus Emre’de Sevgi Anlayışı

Yunus Emre’nin Sevgi Anlayışı

 

Yunus Emre tarih boyunca sevgi ve aşk şairi olarak tanınmıştır. Şiirlerinde en çok sevgi ve aşkı dile getirmiştir. Bütün varlıkların Yaratıcısının bir olması hasebiyle Yaratan’dan ötürü tüm varlıkları sevmemizi istemiştir. Ona göre Allah aşktır, O’ndan meydana gelen varlıkların özlerinde de aşk vardır.

“Ben gelmedim dava için 

Benim işim sevi için, 

Dostun evi gönüllerdir, 

Gönüller yapmaya geldim.” 

Yaratılışın gayesi sevmek ve gönül yapmaktır. Sevgi gönülde bulunur; gönül ise Allah’ın evidir. -“Hakk’ı gerçek sevenlere cümle alem kardeş görünür.”- Allah’ı seven insan erdemli ve ahlaklı olur. Dünya ve ahiret beklentisine girmez. Allah dışındaki her şeyi terk eder. Terkten maksat yememek, içmemek ve insanlardan uzaklaşmak değil, yeteri kadarına kanaat etmek ve aşırılığa girmemektir. 

Seven sevdiğine itaat eder. Dolayısıyla aşık, her zaman maşuk olan Allah’ın isteklerine boyun eğer. Allah ile meşgul olmaktan büyük zevk duyar. “Her kim sever ise seni, ebed diri kalır canı, her dem senin aşkınla, geçirir dün ü gündüzünü”. Bu dünyada ne ekildiyse, ahirette o biçilecektir. Bu dünyada Allah’ı sevmek, ahirette de O’nun aşkı ile sonsuz ve ebedi olmak demektir. Ancak bu hususu aşkı tatmamış insanın anlaması zordur. “Aşık kişinin sohbeti aşksız kişiye beladır.”

 “Gelin tanış olalım, 

İşi kolay tutalım, 

Sevelim sevilelim, 

Dünya kimseye kalmaz.” 

Huzur içinde olabilmemizin birinci yolu tanışmak, konuşmak ve sohbet etmektir. Böyle bir iletişim bütün zorlukları bize kolaylaştırır. Etkili ve anlamlı söz, güzel konuşma ve iyi davranışlar kardeşliğimizi arttırır. -“Söz ola kese savaşı, söz ola bitüre başı, söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz.”-  Huzur ve mutluluk içerisinde olabilmemizin ikinci yolu ise birbirimizi sevmektir. Geçici dünyada kalıcı olan ve güzellikle yad edilecek yegane sermaye sevgidir. Eldeki sermayemizin kıymetini bilmek ve birbirimizi karşılıksız ve koşulsuz sevmeye çalışmak birinci vazifemiz olmalıdır. Çünkü Yaratıcıyı sevmek yarattıklarını sevmek demekse, bizzat tanımadan da insanları sevebilmek gerekir. 

Unutmayalım ki dünyadaki güzelliklerin kalıcı olanı sevgi ve aşktır. Aşk, insanları diri, canlı, zinde ve heyecanlı kılar. Nitekim Yunus Emre, ölümünün üzerinden yüzlerce yıl geçmesine rağmen sevgi ve aşk düşüncesiyle diri kalmaya ve bizleri diri kılmaya devam etmektedir.  

“Ölen hayvan imiş âşıklar ölmez.”

Ölümsüzlük insanın önemli psikolojik ve felsefi problemlerindendir. Bu sorunu Yunus Emre şöyle çözmüştür: Allah aşktır. İnsan aşka ulaştığında Allah’la hem-dem olmuş olur. O halde aşka kucak açanlar hiçbir zaman yok olmazlar, ölmezler. Ahirette de sonsuzluğu tadarlar.

“Her dem yeniden doğarız, 

Bizden kim usanası!”

Sevgi ile donanan kimse, insanları tedirgin etmez, aksine rahatlatır. Karamsarlığa itmez, umut vadeder. Karanlığa itmez, aydınlığa çıkarır. Nefret ve ötekileştirmeyi yok eder, sevgiye çağırır. Malumdur ki nefret ve ötekileştirme, İslam’ın yasakladığı bir davranıştır. Müslüman her daim latif, nazik ve zarif olmakla sorumludur. 

“Yaratılanı severiz, 

Yaratan’dan ötürü”

 Bütün varlıkları Allah yaratmış ve her varlığa cemalinden ve celalinden lütfetmiştir. İnanan insanın da bu sebeple yaratılmış bütün varlıkları sevmesi gerekir. Bütün varlıkları sevmek Allah’a imanın gereğidir. Müslüman, bırakın ahsen-i takvim olan insanı, hayvanlara, bitkilere, en küçük canlıya bile zarar veremez. Bir otu dahi sebepsiz yere koparamaz. Müslüman öldürmez yaşatır, soldurmaz diriltir. 

Yunus’un evrensel mesajlarından hareket ederek günümüzde sevgisizlikten kaynaklı birçok sorunu çözmek mümkündür. Eşi tarafından terk edilen, boşanan veya sevgilisi tarafından reddedilen kişi, Yunus öğretisine sahip olsa, hazımsızlıktan dolayı eşini veya sevgilisini katledemez. Allah, kimseye bu hakkı vermemiştir.

Yunus Emre, toplumdaki insan ilişkilerinin sevgi üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu yüzden şiirlerinde “sevgi ve aşk” kavramına sıkça değinmiştir. Bugün bizim de toplumda bir bütün oluşturmak için sevgi bağına ihtiyacımız vardır. Birbirimizin inancına, görüşüne ve anlayışına saygı göstermek ve birbirimizin özgürlük alanını genişletmek ile yükümlüyüz. Ne kadar farklı düşünsek de hiç kimseyi ötekileştirmeye hakkımız yoktur. Sevgi yaşatır, nefret öldürür. Sevgi umuttur…

Osmangazi Üniversitesi

Yunus Emre Araştırma Merkezi Müdürü

Doç. Dr. Kamil SARITAŞ